Hep mi çocukluğumuza iniyoruz?
Yetişkin insanlar olarak bile bizim bilişsel yeteneğimiz çocuklukta yaşadığımız toplumsal çevreden öylesine etkleniyor ki önceden var olan genetik farkların etkilerini saptamak güçleşiyor.
Sayfa 9Kitabı okuyor
Uzmanların, siyasi ve din adamları sınıfının doğuşu
Çiftçiliğin bir diğer sonucu da kuyularda ve depolarda saklanan buğday, kurutulmuş et ve peynir gibi yiyecek fazlalığıdır. Bu yiyecek fazlalıkları, yiyecek üretmek için zaman harcamaya gerek duymayan uzmanları beslemek için kullanılabilindi. Uzmanlar çiftçilerin ürettiği yiyecekleri yediler ve topluma yararlı işler yapmak için onlara bolca vakit kaldı.
Sayfa 8Kitabı okuyor
Anlamak çoğu kez sonuçları tekrarlamak ya da ebedileştirmek amacına değil, o sonuçları değiştirmeye çalışma amacına hizmet eder. İşte bu yüzden psikologlar katillerin ve tecavüzcülerin ruhlarını, toplumsal tarihçiler soykırımları, doktorlar hastalıkların nedenlerini anlamaya çalışır. Bu araştırmacıların amacı cinayeti, tecavüzü, soykırımı, hastalıkları, haklı göstermek değildir. Tam tersine onlar, zincirleme nedenleri anlayarak bu zinciri kırmak isterler.
Sayfa 6Kitabı okuyor
Neden??
Neden şu anda Avrupalı ve Asyalı halklar zenginlik ve güç sahibi de başkaları değil? örneğin neden Amerika, Afrika ve Avustralya yerlileri gidip Avrupalıları ve Asyalıları öldüremedi, egemenlikleri altına alamadı, onların köklerini kazıyamadı?
Sayfa 4Kitabı okuyor
Çağdaş dünyayı fetihler, salgın hastalıklar ve soykırımlar yoluyla biçimlendiren şey eşit olmayan halklar arasındaki karşılıklı ilişkilerin tarihidir.
Yabani bitki türlerinin çoğunun tohumunun yeşerebilmek için önce bir hayvanın bağırsağından geçmesi şarttır.
Sayfa 130
"Farklı kıtalardaki halkların uzun dönemli tarihleri arasındaki farklar, söz konusu halkların insanları arasında doğuştan gelen farklardan kaynaklanmaz, yaşadıkları çevrelerin koşulları arasındaki farklardan kaynaklanır."
"...düşmanlık hem Doğu Asya'da hem de Ortadoğu'da iki taraf içinde yıkımdır."
Bir şey icat edildikten sonra mucidin o şey için bir uygulama alanı bulması gerekiyordu. Ancak uzunca bir süre kullanıldıktan sonra tüketiciler o şeye "ihtiyaçları" olduğunu hissetmeye başlıyorlardı.
Sayfa 311 - Tübitak Yayınları
Japon dilinin ilişkileri konusunda söylenebilecek tek şey, pek çok araştırmacının bu dili Asya'nın, Türk dilleri, Moğol dilleri, Doğu Sibirya Tungus dillerinden oluşan Altay dil ailesinin yalıtılmış bir üyesi saydığıdır.
